31 Aralık 2011 Cumartesi

2012 | Aralık Gecesi - Ocak Sabahı


Ve öyle ya da böyle, iyi ya da kötü bir yılın daha sonuna geldik..
Kişiselden öte, olaya GALATASARAY pencerimizden bakarsak her şey yolunda gidiyor..Her branşta mücadelemiz devam ediyor..

Geçen sene bu gün burada ne dilemiştik;

''Bu sene;
Ruhunu ortaya koyan,Armanın hakkını veren Formayı terleten bir TAKIM,Taraftarını müşteri,kulübü şahsi şirketleri olarak görmeyen bir YÖNETİM,Omuz omuza kenetlenmiş,dimdik ayakta bir TRİBÜN,Zaferlerle cehenneme dönen bir STAD Bizim olsun...
31/12/2010''


Dilediğimizden fazlası oldu dersek yanlış olmaz.Ruhunu Ortaya koyan Takımlar..GALATASARAY Duruşunu savunan bir Yönetim..Yaptığı koreografilerle ders veren bir Tribün..Zaferlerle de devam ediyoruz..Aslan gibi sonuna kadar savaşıyoruz!Ve sene sonunda hak ettiğimiz şekilde bir çok kupayla sezonu bitireceğimizi biliyoruz..Her ne kadar Türk Futbolu'nu ayaklar altına alsalar da GALATASARAY'IMIZ sayesinde başımız dik yolumuzda yürümeye devam ediyoruz...Fazlada uzatmaya gerek yok.Keyfimiz yerinde bu şekil devam etmesi dileğiyle..

Mutlu yıllar,
İyi eğlenceler..

Dost Tavsiyesi:Alkol şişede durduğu gibi durmaz!Tadını kaçırmadan eğlensin herkes..Zorla maksimumu yaşamaya ,abartmaya,sınırları zorlamaya gerek yok..
İşte sıradan bir Aralık gecesi-Ocak sabahı..;)

Mutluluktan uçacağımız günler,
Kaldıracağımız kupalar var!

30 Aralık 2011 Cuma

28 Aralık 2011 Çarşamba

THY Euroleague Top 16



Euroleaugue Top 16 Kuraları seçildi..Takımımıza grubunda başarılar diliyoruz.

Top 16 gruplarında her bir takım 6 maç oynayacak, ajanda şu şekilde:

1. Hafta 18-19 Ocak 2012
Anadolu Efes - Galatasaray MP

2. Hafta, 24-25 Ocak 2012
Galatasaray MP - Olympiakos

3. Hafta, 1-2 Şubat 2012
CSKA Moskova - Galatasaray MP

4. Hafta, 8-9 Şubat 2012
Galatasaray MP - CSKA Moskova

5. Hafta, 22-23 Şubat 2012
Galatasaray MP - Anadolu Efes

#yenilmezarmada

21 Aralık 2011 Çarşamba

GALATASARAY'IMIZ:1 - Manisaspor:0 | Lideriz !



Devre arasına lider olarak girdiğimiz ilk yarının son maçının ardından Fatih TERİM gerekeni söyledi zaten..

“Galatasaraylılar beni iyi bilir, ben de Galatasaraylıları iyi bilirim. Orada çok deneyimimiz var. Galatasaray Avrupa'ya alışkındır ve Avrupa kupalarında olmalıdır. Çok büyük başarıları da vardır. Bu niyetle yola çıktık. Bu stada Avrupa kupası maçları yakışır. Ümit ediyorum seneye Avrupa kupalarında oluruz, olmak için çalışıyoruz. Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın. Gördüğünüz zaman da istersiniz. Galatasaraylıları böyle anlamak lazım. Hiç yenilmeden şampiyon olan takım gördüler, Real Madrid'e karşı Süper Kupa kazanan takım gördüler. Şampiyonlar Ligi gruplarında başarı gördüler. Benim hülyalarım, benim rüyalarım dünyadan daha büyük. İnsan hayal etmeden yaşayamaz.”

Bu arada yıllardır hasret kaldığımız frikik golleri için teşekkürler Selçuk..

20 Aralık 2011 Salı

İyi ki Doğdun Alpaslan DİKMEN !




''Sende öğrendik.Sende gördük..Vefayı,karşılıksız sevgiyi,özveriyi,saygıyı,bağlanmayı,kardeşliği...''

İyi ki Doğdun Alpaslan Abi..

16 Aralık 2011 Cuma

Orduspor: 0 – GALATASARAY'IMIZ: 2 | Adım Adım Eski Günlere..



Maç sonu Fatih TERİM;
"Avrupa'da başarılı istiyorsak 3 günde bir maçlara alışmalıyız. Kolay olduğunu söylemiyorum ama buna alışmak zorundayız. Buna mecburuz"

15 Aralık 2011 Perşembe

GALATASARAY'IMIZ Euroleague Top 16'da | Teşekkürler YENİLMEZ ARMADA


GALATASARAYIMIZ, Turkish Airlines Euroleague D Grubu dokuzuncu maçında Slovenya temsilcisi Union Olimpija'yı 80 - 59 yenerek grubunu ilk dört sırada bitirmeyi garantileyip Top 16'ya kaldı.

Galatasaray MP'nin Turkish Airlines Euroleague normal sezon grup aşamasının bitimine bir hafta kala yükselmeyi garantilediği Top 16 kuraları, 28 Aralık Çarşamba günü saat 14.00'te İspanya'nın Barcelona şehrinde çekilecek.

Top 16 grup maçları 18 Ocak - 1 Mart 2012 tarihleri arasında, yine Çarşamba veya Perşembe günleri oynanacak. Top 16 gruplarında ilk iki sırayı alan sekiz takım beş maçlık seri şeklinde 21 Mart - 5 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek olan playofflara kalacak. Bu aşamadan gelecek dört takım İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nda 11 - 13 Mayıs 2012 tarihleri arasında düzenlenecek Final Four'a katılım gösterecek.

Her bir grupta dört takımın yer alacağı dört gruptan oluşacak Top 16 kuralarında torbalar, normal sezon grup aşamasındaki sıralamalara göre belirlenecek. Galatasaray MP, D Grubu'nu dördüncü bitirdiğnden dördüncü torbadan kuraya katılacak ve A, B, C gruplarında ilk üç içerisinde bulunan takımlardan kurayla belirlenen üçüyle aynı gruba düşecek. Kurada normal sezon grup aşamasında aynı grupta yer alan takımlar eşleşemezken, aynı ülkeden (Adriatik Ligi takımları da aynı ülke sayılıyor) en fazla iki takımın aynı grupta yer alabilmesi için de çaba sergilenecek.

Top 16 gruplarında her bir takım 6 maç oynayacak.

Galatasaray MP'nin olası rakipleri, 22 Aralık'ta normal sezon grup aşaması maçları tamamlandıktan sonra kesinleşecek.

14 Aralık 2011 Çarşamba

SAVAŞ Zamanı !


Siena'yı elimizden kaçırıp top-16'ya kalmak için rötar yapmıştık.
Bugün Olimpija maçı ile beraber tüm salon tek yürek olarak SAVAŞ ilan ediyoruz.
Abdi İpekçi'de büyük zafer için geri sayıma başladık bile..

SAVAŞ Zamanı GALATASARAY !!!

11 Aralık 2011 Pazar

GALATASARAY'IMIZ:3 Trabzonspor:0 | Hamsi Tava Nasıl Yapılır?

Artık herkes haddini yerini bilecek..
Teşekkürler İmparator,Teşekkürler GALATASARAY!!!

Hamsi tava oleyyy!
Hamsi tava oleyyy!

Artık keyifler yerinde,rahat rahat maç seyredip 90dk. futbolun keyfini çıkarabiliyoruz..O zaman açalım rakımızı yiyelim hamsi tavamızı..:)



Hamsi Tava Tarifi



Malzemeler
1350 gr Hamsi
1.5 Yemek Kaşığı Tuz
4.5 Yemek Kaşığı Sıvı yağ (kızarırken çektiği)
6 Yemek Kaşığı Mısır Unu

Yemeğin Tarifi
Balıkları temizle, yıka, tuzla, süzgeçte 15 dakika beklet, altı gruba böl.

Tavaya 1 tatlı kaşığı kadar yağ koy, ısıt, balıkların bir grubunu mısır ununa bulayıp kuyrukları aynı yöne gelecek şekilde yan yana dizerek daire oluştur, bir yüzü kızarınca düz bir tabak kullanarak şeklini bozmadan ters çevir, diğer yüzünü de kızart.

Kalan yağı azar azar ekleyerek diğerlerini de aynı şekilde kızartmaya devam et.

Notlar

Hamsi Tava, öğünlerde, mevsimlik sebze salatası ve limonla, tek kap yemek olarak tüketilir. Yanında rakı lezzetini ve keyfini artırır.Arkasından tatlı yeme alışkanlığı vardır. Daha çok Karadeniz yemeği olarak bilinmekle birlikte, bugün hemen her yörede tüketilmektedir. Hamsinin en çok bilinen pişirilme şeklidir.

Afiyet olsun..:)

8 Aralık 2011 Perşembe

Teşekkürler İMPARATOR !


''Ben Galatasaraylılara bir tek söz verdim, o da Galatasaraylıların gurur duyacağı bir takımın sahada olacağıydı. Daha çok eksiğimiz var. Yolumuz uzun. Bugünkü sonuç, playoff sisteminde sadece bir adım öne geçmektir. Galatasaray üstlerde olmak, zirvelerde gezmek zorundadır.''

Fenerbahçe maçı sonrasındaki basın toplantısındaki konuşmasıyla bir kez daha bizlere güven veren Fatih TERİM hocamıza bu takıma GALATASARAY RUHU'nu yeniden kazandırdığı için sonsuz teşekkürler..

Biz bu takımla hep gurur duyduk..Sizlerin sayesinde bu gurur her geçen gün artmaya devam edecektir..

7 Aralık 2011 Çarşamba

GALATASARAY'IMIZ:3 Fenerbahçe:1 | Bye Bye..


Fazla söze gerek yok.Üzerine konuşulacak pek bir durum olmadı maçta..Eze eze yendik..
Güzel futbol,savaşan takım,centilmence geçen bir maç,mükemmel bir tribün ve GALATASARAY RUHU !

Buarada belirtmeden geçmeyelim dün gece tribünlerde açılan bayraklar ve mükemmel koreografide gecesini gündüzünü harcayan tüm kardeşlerimize emekleri için sonsuz teşekkürler..Bir kez daha nasıl koreografi yapılır göstermiş olduk..

Neyse onu bunu bırakında beyler KOYDUK MU??? :)




Geceye dair tek eksik, rakip takım taraftarını da tribünde olmasını isterdik..

22 Ekim 2011 Cumartesi

GALATASARAY'IMIZ Antalya'da..



Perşembe günü Antalya'ya gelen takımımızı şampiyon gibi karşıladık.
Maçın Cuma günü oynanacak olması,bilet fiyatlarının 100TL olması ve uzakta bir stad...
Tribün açısından sıkıntılı olsa da elimizden geldiğince takımımıza destek olmaya çalıştık.

Maç sonu takım berabere kalsa da kaybedilen 2 puan olsun..
Daha çok yolumuz var.


İnandık Biz Sizlere
CİMBOM yüzümüzü güldür bu sene,
Şampiyonluk şarkısı
Düşmesin dillerden tribünlerde..
Haykırıyoruz yine,
Tek bir dileğimiz var CİMBOMBOMUM
Şampiyon ol!



Bu arada tebrik etmek gerek..
Gereksiz bir yerde yapılan stadta taraftara işkence için her şey düşünülmüş.Uzun ve dar yolların ardından ulaşılan stada ulaşmakta,girmekte dert, stadtan çıkmakta dert..
Cidden ev sahibi taraftar için bile her anı işkence..Allah sabır versin.
Umuyoruz en yakın zamanda çözüm bulunur.

17 Ekim 2011 Pazartesi

Teşekkürler GALATASARAY!


Galatasaray basketbol takımları, 30 Eylül ve 16 Ekim tarihleri arasında oynadığı 17 maçın tamamını kazanma başarısı gösterdi. Galatasaray Medical Park Erkek Basketbol Takımı, Galatasaray Medical Park Kadın Basketbol Takımı ve Galatasaray TS Basketbol Takımı, bu süreçte camiamıza iki Cumhurbaşkanlığı Kupası ve bir Kıtalararası Kupa sevinci yaşattı.

Basketbolda müthiş koşu, erkek takımımızın Turkish Airlines Euroleague gruplarını katılabilmek için oynadığı eleme maçlarıyla başladı. Litvanya'nın Vilnius kentinde sırasıyla PAOK ve Asvel takımlarını mağlup ettikten sonra finalde ev sahibi Lietuvos Rytas ile karşılaşan Galatasaray, sahadan 71-63'lük skorla üstün ayrılarak Euroleague'de gruplara kaldı.

30 Eylül 2011 Cuma
18.00 PAOK 64-77 Galatasaray (Erkek Basketbol)
Yer: Vilnius, Litvanya Organizasyon: Turkish Airlines Euroleague Elemeleri

1 Ekim 2011 Cumartesi
20.00 Galatasaray 93-83 Asvel (Erkek Basketbol)
Yer: Vilnius, Litvanya Organizasyon: Turkish Airlines Euroleague Elemeleri

2 Ekim 2011 Pazar
19.00 Lietuvos Rytas 63-71 Galatasaray (Erkek Basketbol)
Yer: Vilnius, Litvanya Organizasyon: Turkish Airlines Euroleague Elemeleri

Turkish Airlines Euroleague'de grup maçlarına kalınmasının ardından Galatasaray Medical Park Kadın Basketbol Takımı, İstanbul'da düzenlenen GSStore Cup'ta İstanbul Üniversitesi'nin yanı sıra İtalya'dan Cras Basket Taranto ve Rusya'dan Nadezhda takımlarını konuk etti. Takımımız, tüm maçlarını kazanarak turnuvada şampiyonluğa ulaştı.

3 Ekim 2011 Pazartesi
19.30 Galatasaray Medical Park 61-57 Cras Basket Taranto (Kadın Basketbol)
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu Organizasyon: GSStore Cup

4 Ekim 2011 Salı
19.30 Galatasaray Medical Park 69-54 İstanbul Üniversitesi (Kadın Basketbol)
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu Organizasyon: GSStore Cup

5 Ekim 2011 Çarşamba
19.30 Galatasaray Medical Park 72-68 Nadezhda (Kadın Basketbol)
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu Organizasyon: GSStore Cup

Galatasaray Erkek Basketbol Takımı, Euroleague'deki büyük başarısını takiben, ara vermeden Samsun'a geçerek Spor Toto Türkiye Kupası grup maçlarını oynamaya başladı. Sırasıyla Antalya BŞB, Erdemirspor ve Bandırma Kırmızı takımları karşısında galibiyetler alan takımımız, Spor Toto Türkiye Kupası'nda son sekiz takım arasında kendisine yer buldu.

6 Ekim 2011 Perşembe
18.00 Antalya BŞB 67-89 Galatasaray (Erkek Basketbol)
Yer: Samsun Yaşar Doğu Spor Salonu Organizasyon: Spor Toto Türkiye Kupası

7 Ekim 2011 Cuma
18.00 Galatasaray 68-65 Erdemirspor (Erkek Basketbol)
Yer: Samsun Yaşar Doğu Spor Salonu Organizasyon: Spor Toto Türkiye Kupası

8 Ekim 2011 Cumartesi
17.00 Galatasaray 83-60 Bandırma Kırmızı (Erkek Basketbol)
Yer: Samsun Yaşar Doğu Spor Salonu Organizasyon: Spor Toto Türkiye Kupası

Galatasaray basketbol şubesi, üç günlük aranın ardından oldukça ciddi bir sınav daha verdi. Erkek basketbol takımımız, 1984-85 sezonunda kazandığı ilk ve tek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın yanına 26 yıl sonra ikincisini getirmek istiyordu. Erkek basketboldaki son şampiyonluğunu 1995 yılında Türkiye Kupası zaferiyle kazanan takımımız, 16 senelik kupa özlemi sona erebilirdi. Beko Basketbol Ligi'nde geçtiğimiz sezonu şampiyon tamamlayan Fenerbahçe Ülker ile Kayseri'de karşılaşan Galatasaray, iki uzatma sonunda 103-97 kazanarak Ekim ayındaki ilk kupayı kazandı.

12 Ekim 2011 Çarşamba
18.30 Fenerbahçe Ülker 97-103 Galatasaray (Erkek Basketbol)
Yer: Kayseri Kadir Has Spor Salonu Organizasyon: Cumhurbaşkanlığı Kupası

Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın coşkusu sürerken Galatasaray Medical Park Kadın Basketbol Takımı, Kadınlar Avrupa Ligi'nde bu sezonki ilk maçına çıktı. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Litvanya temsilcisi VICI Aistes Kaunas'ı 83-66'lık skorla mağlup eden Galatasaray Medical Park, bu sezon Kadınlar Avrupa Ligi'nde de iddialı olduğunu kanıtladı.

13 Ekim 2011 Perşembe
20.00 Galatasaray Medical Park 83-66 VICI Aistes Kaunas (Kadın Basketbol)
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu Organizasyon: Kadınlar Avrupa Ligi

Ve nihayet sahne sırası, Engelsiz Aslanlar'ımıza gelmişti... Galatasaray TS Basketbol Takımı, Japonya'nın Kitakyushu kentinde dokuzuncusu düzenlenen Kıtalararası Kupa'daki ilk maçında Avustralya'nın Perth Wheelcats takımını 108-43'lük skorla mağlup ediyordu. Bir sonraki sabaha karşı Japonya'dan Miyagi MAX'i 85-58 yendiğinde ise Kıtalararası Kupa'da üçüncü kez final oynama hakkını elde ediyordu. Şampiyonluk öncesinde grupta bir maç daha vardı.

Galatasaray Medical Park Erkek Basketbol Takımı, aynı gün Beko Basketbol Ligi'nde sezonun ilk maçına çıktı. İlk dakikalardaki 10-0'lık skor avantajının ardından arkasına bakmayan takımımız, Olin Edirne deplasmanından 98-71 üstün ayrılarak sezona iyi başladı.

14 Ekim 2011 Cuma
07.00 Perth Wheelcats 43-108 Galatasaray (TS Basketbol)
Yer: Kitakyushu, Japonya Organizasyon: Kıtalararası Kupa

15 Ekim 2011 Cumartesi
05.00 Galatasaray 85-58 Miyagi MAX (TS Basketbol)
Yer: Kitakyushu, Japonya Organizasyon: Kıtalararası Kupa

15.00 Olin Edirne 71-98 Galatasaray Medical Park (Erkek Basketbol)
Yer: Edirne Mimar Sinan Spor Salonu Organizasyon: Beko Basketbol Ligi

Galatasaray, finali ise 16 Ekim Pazar günü yaptı. Önce Engelsiz Aslanlar söz hakkı aldı, ardından Sarayın Sultanları. Tekerlekli sandalye basketbol takımımız, grubundaki son maçında Güney Kore temsilcisi Seul MG takımını 95-49 yendi. Birkaç saat sonra ise final karşılaşmasında ev sahibi Miyagi MAX'i 68-51'lik skorla mağlup ederek tarihinde üçüncü kez Kıtalararası Kupa'da şampiyon olmayı başardı. Tarihimize bir kupa daha kazandırdı.

Galatasaray Medical Park Kadın Basketbol Takımı, beş gün içinde üçüncü kupasını müzemize götürebilmek için Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe'nin rakibi oldu. Ankara Spor Salonu'ndaki karşılaşma boyunca rakibinin bir an olsun skorda öne geçmesine izin vermeyen takımımız, maçtan 85-78 galip ayrılarak tarihinde sekizinci kez kupanın sahibi oldu. Galatasaray, bu alanda ülkenin en başarılı takımı olarak kayıtlara geçti.

16 Ekim 2011 Pazar
03.00 Galatasaray 95-49 Seul MG (TS Basketbol)
Yer: Kitakyushu, Japonya Organizasyon: Kıtalararası Kupa

08.00 Galatasaray 68-51 Miyagi MAX (TS Basketbol)
Yer: Kitakyushu, Japonya Organizasyon: Kıtalararası Kupa

15.00 Fenerbahçe 78-85 Galatasaray Medical Park (Kadın Basketbol)
Yer: Ankara Spor Salonu Organizasyon: Cumhurbaşkanlığı Kupası

Son 17 günde oynadıkları tüm maçları kazanarak müzemize üç büyük kupa ekleyen basketbol takımlarımızı, yaptıkları harika sezon başlangıcından dolayı tebrik ederiz.

16 Ekim 2011 Pazar

Cumhurbaşkanlığı Kupası BİZİM !




Galatasaray MP, bugün Ankara Spor Salonu'nda oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Fenerbahçe'yi 78 - 85 mağlup ederek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandı. Galatasaray MP, böylece en büyük kupayı 8. kez kazanmış oldu.

Teşekkürler Galatasaray..


78 - 85

1. Çeyrek : 15 - 19
2. Çeyrek : 16 - 24 (31 - 43)
3. Çeyrek : 28 - 22 (59 - 65)
4. Çeyrek : 19 - 20 (78 - 85)

Yine Dünya Şampiyonu ENGELSİZ ASLANLARIMIZ!



ENGELSİZ ASLANLAR DÜNYA ŞAMPİYONU

Galatasaray TS Basketbol Takımı, Japonya'nın Kitakyushu kentinde 9.'su düzenlenen Kıtalararası Kupa'nın final maçında ev sahibi Miyagi MAX ile karşılaştı. Mücadeleden 68-51'lik skorla üstün ayrılan Engelsiz Aslanlar, üçüncü kez "Dünya Şampiyonu" oldu.

Galatasaray tarihine bir kupa daha kazandıran Engelsiz Aslanlar'ımızı tebrik ederiz!

1. ÇEYREK: 14-11
2. ÇEYREK: 15-17 (29-28)
3. ÇEYREK: 26-12 (55-40)
4. ÇEYREK: 13-11 (68-51)

12 Ekim 2011 Çarşamba

Kupabeyi GALATASARAY !!!



Galatasaray Erkek Basketbol Takımı, 27. Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Fenerbahçe Ülker ile karşı karşıya geldi. Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'ndeki karşılaşmayı takımımız 97-103'lük skorla kazandı ve 1995'te elde edilen Türkiye Kupası'nın üzerinden geçen 16 senenin ardından erkek basketbolda kupaya uzandı.

Galatasaray bu sonuçla Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı 1984-1985 sezonundan sonra ikinci kez müzesine götürdü.

11 Ekim 2011 Salı

Mekanlar Zihinlerin Zeminleridir..


Mekânlar zihinlerin zeminleridir...
Galatasaray'a tarihi boyunca ev sahipliği yapmış olan Ali Sami Yen Stadyumunun açılışından kapanışına kadar olan sürecini; anıları, zaferleri, hüzünleri üzerinden ve Türkiye Tarihi içindeki dönemler gözönünde bulundurularak farklı bakış açılarıyla, izleyicilerin zihinlerinde kendi mekanını yaratıyor...

Yapımcı ve yönetmen Didem Şahin’in “Benim Ali Sami Yen’im” adlı belgeseli 1. Uluslararası FICTS İstanbul Spor Filmleri Festivali TV kategorisinde birinci oldu.

Uluslararası Spor Filmleri Federasyonu (FICTS) bünyesinde düzenlenen 1. Uluslararası FICTS İstanbul Spor Filmleri Festivali 23-25 Eylül tarihleri arasında Beyoğlu Gençlik Merkezi’nde izleyiciyle buluştu.

1964’ten günümüze uzanan ve nefes alıp verdiği bu dönemin tüm yönlerini taşıyan Ali Sami Yen Stadyumu’nu konu eden “Benim Ali Sami Yen’im”belgeseli 104 film arasından ilk 20′ye seçilerek, 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışıyor.


48.Antalya Altın Portakal Film Festivali bünyesinde 12.10.2011 Çarşamba günü AKM'de Perge Salonu'nda izleyicilerle buluşacaktır.

YÖNETMEN-DIRECTOR:DİDEM ŞAHİN
SENARYO-SCREENPLAY: Didem Şahin
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ-CINEMATOGRAPHY: Didem Şahin
KURGU-EDITING: Çetin Timur
MÜZİK-MUSIC: Çetin Özdemir
YAPIMCI-PRODUCER: Didem Şahin
YAPIM-PRODUCTION COMPANY: Haber Türk TV

1 Ekim 2011 Cumartesi

Galata Sarayı Efendileri | 1 Ekim 1905


1905 yılı Ekim ayında Galatasaray Lisesi öğrencilerinden Ali Sami Yen, Galatasaray Lisesi’nde Mehmet Ata Bey’in dersi sırasında arkadaşlarıyla konuşarak, yeni bir futbol kulübü kurmaya karar verir: “1 Ekim 1905’te mektebin beşinci sınıfında edebiyat öğretmenimiz merhum Mehmet Ata Bey’in dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray’da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik.”

Mehmet Ata Bey’in dersinden sonra tenefüste herkes futbol oynamak için yine Grand Cour’a toplanır, oysa, o dönemin II. Abdülhamit idaresi, spor kulüplerini kurmak bir yana, gençlerin bir araya gelmesini bile yasaklamaktadır.

İşte Galatasaray futbol takımının “nüvesi”ni oluşturan ilk futbol takımları böylece oluşmaya başlar.

Ali Sami Yen’in deyimiyle, bu takımları oluşturan çocukların arasında Alexandre Dumas’nın Üç Silahşörleri’ne benzer bir bağlılık vardır. Kimi zaman hakaretlere uğrayan, kimi zaman dövüşmek zorunda kalan, kimi zaman tutuklanıp, okuldan uzaklaştırılan bu çocuklar, bağlılıktan doğan gücü keşfederler.

Okulda müdürleri Abdurrahman Şeref Bey de ‘camlar kırılıyor’ diye futbol oynanmasını yasaklar. II. Abdülhamid’e okul ve öğrenciler aleyhine jurnal verilmesi sonucunda, okul dışında da futbol oynanması engellenir. Ancak Ali Sami Yen ve arkadaşları hapsedilmeyi, sürülmeyi göze alarak her hafta İstanbul’un başka bir çayırına giderek gizlice futbol oynarlar. Bu alışkanlıkları kulüpleşinceye kadar devam eder ve onlara sürekli sıkıntı yaratır. Galatasaray Kulübü’nün büyük kurucusu Ali Sami Yen’in ifadesine göre; "Her defasında rahmetli Abdurrahman Şeref bizleri, mektebin futbol âşıklarını odasına çağırır, karşısına dizer: ’Siz yine futbol oynamışsınız öyle mi?’ diye sorardı. Hepimiz susar, bu soruya cevap vermezdik. O zaman aziz müdürümüz yanımıza yaklaşır, tombul eliyle hepimize birer tokat aşkeder, ’Bir daha top oynadığınızı görmeyeyim’ derdi. Biz tokatları yer, mektepten izinli çıkar çıkmaz en uzak çayıra gider yine futbol oynardık".

Dönemin kolluk kuvvetleri olan hafiyeler de bu başarılı öğrencilerin top oynamasına izin vermemek için onları takip eder ve jurnallerini ilgililere iletirlerdi: "Mekteb-i Sultanî-i Şahane talebesinin kale kurup birbirlerine top endaht ettiklerinin görüldüğü bera-yı sadakat arz olunur."

Ali Sami Yen ve arkadaşları, 1905’de Kadıköy’de bir Rum ekibiyle oynadıkları maça isimsiz olarak çıkar ve maçı 2-0 kazanırlar. Maçların sonunda, kulübün ismi seyirciler tarafından konur: “Galata Sarayı Efendileri”.

Müdür Bey’in tokatları ve mektebin cezaları, hafiyelerin takibi veya hapse atılmak tehlikesi, “Galata Sarayı Efendileri”nin futbol aşkını söndüremez. Hiçbir baskı, Galatasaray Kulübü’nün bu gençlerle doğmasını engelleyemez. Tam bu sırada, Galatasaray’ın en büyük şansı Tevfik Fikret gibi bir Galatasaraylı’nın müdür olarak göreve gelişi ile gerçekleşir.

Tevfik Fikret, eski müdürün tam tersi olarak futbol oynayanlara baskıcı bir tutum sergilemez, aksine takım kurma ve kulüpleşme aşamasında elinden geleni yaparak mektepten sonra kulübe de büyük katkı sağlar. Kendi devrimci ruhunu Galatasaray anlayışıyla birleştirerek Galatasaray’ı kısa zamanda gerçek kimliğine kavuşturan Fikret, müdürlük görevin yanı sıra Galatasaray Spor Kulübü’nün “hami (koruyucu) başkanlığı”nı da üstlenmiştir.

Galatasaray Spor Kulübü’nün ilk renkleri kırmızı-beyaz olarak belirlenmişti. Türkçülük renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve yanlı düşünen yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanarak futbolcular yakın bir takibe alındılar. Osmanlı İmparatorluğu’nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile; bu renklerin kullanılması da yasaklanır. Ali Sami Yen’in yorumuyla; "Kuşdili’nin meşhur al fesli, palabıyıklı, tıknaz hafiyesi etrafımızda çizdiği çarkları daraltmaya ve fena gözle bakmaya başlamıştı. Çok genç olmamızı, bu hareketlerimizin anlayışla karşılanması için kalkan olarak kullanmakla beraber, amacımıza ulaşma yolunda, istemeye istemeye kırmızı-beyazı terk ettik."

O zamanki lig federasyonunun teklif ettiği, sarı-siyah renkler de gündeme gelmiş, ancak kalıcı olmayınca yeni renkler bulunması gerekmiştir. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen’den dinleyelim:

"Birçok yeri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı’daki Şişman Yanko’nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu."

Metresi otuziki kuruş olan bu sarıyla kırmızı, onları etkilemiştir. Umduklarından daha pahalı olmasına rağmen, kestirip alırlar. Alınan sarı-kırmızı kumaşlar, Ali Sami Bey’in kız kardeşi Samiye (Erer) Hanım tarafından forma olarak dikilir.

Sarı-Kırmızı formalı Galatasaray Futbol Takımı ilk kez 6 Aralık 1908 günü Barhau İngiliz gemisi takımıyla yapılan maça çıkar. Bu, zafer yıllarının başlangıcı ve ilk adımıdır. Ve böylece, 1908 – 1909 sezonunda ilk şampiyonluğa ulaşılır. Şampiyonluğa giden seride son maçta İmogen ‘i 11-0 yenen “Galata Sarayı Efendileri” şampiyon olan ilk Türk takımı olarak Türk Futbol Tarihi’ne geçer.

İlk şampiyonluğa ulaşan Galatasaray oyuncuları, aldıkları İstanbul Ligi Şilti’ni de çok sevdikleri müdürleri, ağabeyleri, hocaları Tevfik Fikret ile paylaşarak o günün anısına unutulmaz bir hatıra pozu verirler. Galatasaray, sırasıyla 1909 – 1910 ve 1910- 1911 sezonlarını da şampiyon olarak tamamlar.

27 Eylül 2011 Salı

Yolunda Yürüyoruz Abi..


3 yıl geçmiş üzerinden..
Bu sabahta hala aynı burukluk,aynı acı..
Her muhabbettin sonunda keşkeler..
Alışamadık!
Alışamıyoruz!
Alışmakta istemiyoruz!

Tek bildiğimiz ve emin olduğumuz şey,
YOLUNDA YÜRÜYORUZ!!!


"Galatasaray’ın yararına olacak bir taşı yerinden kaldırıp,iki metre öteye koyanlara bile müthiş saygı duyan bir insanım."
Büyük Galatasaray'lı Alpaslan DİKMEN

18 Eylül 2011 Pazar

Başlangıç..



Geçen kötü bir sezonun ardından,Türk Futbolunun karanlığı içinde boynumuz dik yürüdük yaz boyunca..
Yeni transferlerle beraber İmparator'un yuvaya dönüşüyle RUH'un geldiğine inandık..Zaten hazırlık maçları bunun yavaştan göstergesiydi..

Lige geçen hafta kötü başladık ama bunun böyle gitmeyeceğini biliyoruz..

Galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır!
Galatasaray'ın olduğu yerde yürek vardır!
Galatasaray'ın olduğu yerde alın teri vardır..

Ve SAMİ YEN'de yeni bir başlangıç..
Hadi bakalım ligin yeni Karadeniz ekibi Samsun'a da uzun bir aradan sonra tekrar hoşgeldiniz diyelim ve yolumuza bakalım...

13 Eylül 2011 Salı

Taçsız Kral | 10


Asla yeri doldurulamayacak Taçsız Kral'ımızı saygı ve özlemle anıyoruz..
Seni çok özlüyoruz..

Metin OKTAY
1936 yılında, Rumeli'den İzmir'e göçmüş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1951 yılında İzmir 1. Amatör Futbol Ligi'nde mücadele eden Damlacıkspor'da futbol dünyasına adım attı. 1952'de Yün Mensucat takımına transfer oldu. Aynı yıl Genç Milli Takımın aday kadrosuna çağrıldı. 11 Nisan 1954'te, Leverkusen'de Genç Millî Takımın Belçika'yı 4-0 yendiği ve kendisinin iki gol attığı maçta ilk kez milli formayı giydi.[1]
Her iki ayağıyla attığı isabetli sert şutlar ve kafa golleriyle santrafor mevkisinde Yün Mensucat'da dikkatleri çeken Oktay, 1954'te İstanbul ekipleriyle (Beşiktaş, Galatasaray ve Adalet) yaptığı transfer görüşmeleri olumsuz sonuçlanınca İzmir'e döndü ve İzmirspor'la ilk kez profesyonel sözleşme yaptı. İzmir Mahalli Ligi'nde İzmirspor formasıyla 17 gol attı ve takımını şampiyon yaptı. İzmirspor'daki başarılı sezonundan sonra 1955 yazında, Gündüz Kılıç'ın 5 yıllık sözleşme karşılığında Chevrolet marka bir otomobil vermesiyle sarı kırmızılı renklere bağladı. Aynı yıl A Milli Takım'da ilk maçını oynadı.
Oktay, 28 Ağustos 1955'te oynanan Beyoğluspor maçında ilk kez Galatasaray forması giydi. Galatasaray'da oynamaya başladığında henüz 19 yaşında olmasına rağmen Galatasaray camiasına çabuk ısındı ve daha ilk sezonunda 19 gol atarak İstanbul Ligi gol kralı oldu. Bu sezonda Galatasaray İstanbul Profesyonel Ligi'nde şampiyon oldu. Temmuz 1961'de, o dönemde rekor sayılan bir transfer ücretiyle İtalya'nın Palermo takımına geçti. Böylece Şükrü Gülesin ve Bülent Eken'den sonra İtalya'da top koşturan 3. Türk futbolcu oldu. 1962'de Galatasaray'a geri dönen Oktay, 1969 yılına kadar Galatasaray forması giydi.
Taçsız Kral, 1968-69 sezonu sonunda, 23 Ağustos 1969 tarihinde İnönü Stadyumu'nda Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan jubile maçıyla faal futbol yaşamını noktaladı.
Metin Oktay, futbolu bıraktıktan sonra yine futbolla ilgili çeşitli işler yaptı. Galatasaray Spor Kulübü yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra, Galatasaray'da 1969-70 sezonunda teknik direktör Toma Kaleperovic'in yardımcılığını, Bursaspor'da da (1972-74) teknik adam olarak görev yaptı. Tercüman, Güneş ve Milliyet gazetelerinde spor yazarlığı yaptı.

13 Eylül 1991'de, Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazasından sonra kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde vefat etti. Cenazesi Ali Sami Yen Stadı'nda düzenlenen törenden sonra Topkapı'daki Kozlu Mezarlığı'na defnedildi. Galatasaray'ın efsaneleşmiş golcülerinden biri olan Metin Oktay'ın ismi, ölümünden sonra, kulübün Florya'daki tesislerine verilmiştir.

Gol krallıkları
1956-57 İstanbul Profesyonel Ligi 17 gol
1957-58 İstanbul Profesyonel Ligi 19 gol
1958-59 İstanbul Profesyonel Ligi 22 gol
1959 Türkiye Ligi 11 gol
1959-60 Türkiye Ligi 33 gol
1960-61 Türkiye Ligi 36 gol
1962-63 Türkiye Ligi 38 gol
1962-63 Avrupa Gol Kralı 38 gol
1964-65 Türkiye Ligi 17 gol
1968-69 Türkiye Ligi 17 gol


Futbol yeteneğinin yanı sıra beyefendiliği ve centilmenliğiyle taraflı tarafsız herkes tarafından sevilen Metin Oktay, tüm futbol kariyeri boyunca sadece 1 kez kırmızı kart gördü.

25 Ağustos 2011 Perşembe

UEFA SUPER CUP


1999 - 2000 sezonunda finalde Arsenal'i yenerek UEFA Kupası'nı müzesine götürmeyi başaran ilk Türk takımı olan Galatasaray, aynı sezon Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Real Madrid'i 2-1'lik skorla devirerek Süper Kupa'yı da kazandı ve Türk futbolunda yeni bir sayfa açtı. Galatasaray'ı Avrupa'nın bir numarasına taşıyan golleri 41 ve uzatmanın 103. dakikasında Mario Jardel kaydederken, Real Madrid'in tek golü 79. dakikada Raul'den geldi.

Aradan 11 yıl geçmesine rağmen Galatasaray'ın Türk futboluna kattığı bu başarıları tekrar edebilecek başka bir Türk kulübü çıkmamıştır.

Biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu!

Tarih bizi yazar!

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Tarih Bizi Yazar! Sizden Hesap Sorar!


Sevgili Galatasaraylılar ve ultrAslanlar;

Son dönemde Türk futbolunda deprem yaratan şike ve teşvik iddiaları ile ilgili gelişmelerin ardından bir açıklama yapma gereği doğmuştur.

Öncelikle bilinmelidir ki ultrAslan, Galatasaray Başkanı Sayın Ünal Aysal başta olmak üzere tüm yönetimimiz, hocamız, futbolcularımızın yanındadır.

Futbolun bu kadar kir pas içinde olduğu bir dönemde tertemiz kalmamızı sağlayan ve başı dik yürümemize vesile olan herkese tüm Galatasaraylılar adına teşekkürü bir borç biliriz.

Bugüne kadar sessiz kalmamızı eleştiren tüm taraftarımıza saygı duyuyoruz. Ancak devam etmekte olan adli süreç ile gerilen ortamda yapılacak her açıklama farklı mecralara çekilerek yanlış değerlendirilebilir. Bu nedenle ultrAslan olarak bugüne kadar süreci takip ederek sessizliğimizi koruduk. Bundan sonra da her sağduyulu Galatasaray taraftarından beklentimiz tahriklere kapılmamaları ve sakin kalmalarıdır. Galatasaray’ın büyüklüğüne yakışan da budur.

Ancak bu, asla ve asla sessiz ve tepkisiz kalacağız anlamına gelmez. Dünyanın en büyük taraftar oluşumu olan ultrAslan, kurulduğu günden bu yana olduğu gibi yine Galatasaray için her yerde ve her platformda yerini alacak ve gerektiğinde de demokratik tepkisini gösterecektir.

Türkiye Futbol Federasyonu ve onlarla pazarlık yapan bir takım kulüplerin başkanları ve hatta tüm kamuoyuna şunu tekrar hatırlatmakta fayda var; ‘ Galatasaray Türkiye’dir!’.

Daha önce herkesçe malum olan durumlarda disiplin talimatı uygulamaya cesaret edemeyenler, 106 yıllık şanlı tarihi ile TFF’den daha büyük olan Galatasaray’ın Başkanı’nı tehdit etme cüreti ve gücüne sahip değildir! Al(ama)dığı kararlarla meşruluğu ve kime hizmet ettiği tartışılan bir Federasyon ve onun başındaki Başkanı’nın da Galatasaray Başkanı’na, yönetimine ve taraftarına akıl verme ehliyeti yoktur! Şike ve teşvik verdiği iddiası ile bugün tutuklu olan bir kulüp başkanını ziyaretini, ‘O benim kulübümün de başkanı’ sözleri ile yorumlayan ve tarafsız olması gereken TFF Başkanı’nın taraf olduğu son dönemdeki tutumları ile aşikardır. Söz konusu talihsiz açıklamayı yapan bir başkanın, 106 yıllık Galatasaray Kulübü ve 600 yıllık bir geleneği temsil eden Galatasaray Başkanı’na karşı ortaya koyduğu tavrın izahatı yoktur!

Bu şartlar altında Galatasaray’ı kirli masabaşı oyunlarına alet etmek isteyenlerin bu beyhude çabalarını yakından takip etiğimizi ultrAslan olarak tekrar belirtmekte fayda görüyoruz.

Tüm dünyada uygulanan futbolun kurallarını hiçe sayarak, Türk futbolunun geleceğine ipotek koyanlara gereken tepkiyi vereceğiz ancak bugün Galatasaray’ı linç etmeye çalışan ve ‘şike ve teşvik’ organizasyonlarının içinde olduğu yüce Türk adaleti ve kamuoyunun avukatlığını yapan savcılar tarafından açıkça iddia edilen kişi ve kurumların bir nevi sözcülüğüne soyunanların, TERTEMİZ kulübümüze dil uzatma hadsizliğini göstermesi karşısında yapmamız gereken birlik ve beraberliğimizi korumaktır.

Büyük Galatasaray taraftarı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Galatasaray armasının olduğu her yerde olacak ve desteğini de artırarak verecektir. Sizleri bu süreçte kulübümüze ve beraberinde Türk futboluna sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Futbolu yeşil sahalardan masalara taşıyanların, yüce Türk adaletini ve kamu hizmeti yapan Emniyet ve Savcıların verdiği kararları hiçe sayarak hareket edenlerin yaptıkları yanlarına elbette kar kalmayacaktır. Bugün bu tarihi skandala imza atanlar, hem Galatasaraylıların vicdanında, hem de yüce Türk adaletinin önünde yaptıklarının hesabını vereceklerdir. Buna inancımız tamdır!

Türk futbol tarihinin altın sayfalarının altında imzası olan Galatasaray’ı, kirli oyunlarının ortağı yapmaya kimsenin gücü yetmeyecek, Galatasaray’ın büyüklüğü ve bütünlüğü bu hesapların içinde olanlara imkân vermeyecektir.

Yaşanan bu süreçte, diğer takımların taraftarlarının da büyük bir kısmının Sayın Başkanımız Ünal Aysal’ın ve Galatasaray’ın açıklamasını desteklediğini görmek bizleri ayrıca mutlu etmiştir. Futbolu seven ve sağduyu sahibi tüm taraftarların da bu yaşananlara kayıtsız kalmayacağına inancımız tamdır.

Kulübümüzün yaptığı son açıklamayı anlama kabiliyetine haiz olmayan bir Başkan’ın, Türk futbolunun 106 yıldır lokomotifi olan Galatasaray’ı “Bugünü tarihe not düşün... G.Saray Türkiye’yi UEFA’ya ihbar etmiştir... Sonuçlarına hep beraber katlanacağız” sözleri ile suçlaması bir iş bilmezlik ve hedef saptırmadır...

TFF şunu unutmamalıdır ki; Galatasaray Spor Kulübünün kurucusu olan Büyük Galatasaraylı Ali Sami Yen, Türkiye’de futbolun gelişmesi için uğraş veren ilk Türk resmi spor örgütü Türkiye İdman İttifakları Cemiyeti’nin kurucularındandır. Bu cemiyet daha sonra Türkiye Futbol Federasyonu’nun temelini oluşturmuştur. Kısaca TFF’nin Başkanı, başında bulunduğu kurumun temellerini atan Ali Sami Bey’in kemiklerini sızlatma hadsizliğinde bulunarak, özüne ihanet etmiştir!

Bir sözümüz de kime hizmet ettiği belli olmayan, vasfının ne olduğu ve varlığı tartışılan Kulüpler Birliği’ne!

Temelinde Türk futbolunda 4 büyükler olarak adlandırılan kulüplere karşı olarak kurulan ve Rahmetli Başkanımız Özhan Canaydın döneminde dağılmaya yüz tutmuşken yeniden toparlanan Kulüpler Birliği, o dönemde kendisine savaş açan ve birlikten ayrılan bir kulübün yanında durma omurgasızlığını göstermektedir... Tek derdi koltukları olan ve kasalarına kalacak paraları düşünen kulüplerin başkanlarının o camiaların asıl sahipleri olan taraftarları temsil etmediğini biliyoruz... Sağduyu sahibi, futbolu seven ve bu oyunun temizlenmesi için gerekli duyarlılığa sahip tüm taraftarları bir kenara ayırıyoruz...

Tüm bunların dışında Galatasaraylı olduğu bilinen tüm TFF Yönetim Kurulu Üyeleri’ni istifaya davet ediyoruz... Ayrıca Sayın Başkanımın Ünal Aysal’ın da bir karar vererek Galatasaray’a karşı Federasyon’un yanında tavır koyan ve yozlaşmış bir anlayışla hareket eden Kulüpler Birliği ile kulübümüzün tüm bağlarını kopartmasını ivedilikle talep ediyoruz!

Sonuç olarak Türk futbolunu maddi çıkarları düşünerek yönetmeye çalışan, yayıncı kuruluşun talimatlarıyla hareket etmeye özen gösteren TFF’yi Galatasaray Başkanı Sayın Ünal Aysal ve Yönetim Kurulu başta olmak üzere, tüm Galatasaray camiasından özür dilemeye davet ediyoruz!

Başkanımızın daha önce yaptığı açıklamaya rağmen, “Ateşi üfleyerek söndürmeye çalışma” gafletine düşenler, yaptıklarının hesabını yine Yönetim Kurulumuz tarafından yapılan açıklamada olduğu gibi hem Türk halkının vicdanlarında hem de Uluslararası futbol camiası önünde vermek zorunda kalacaktır…

Sevgili Galatasaraylılar;

ultrAslan olarak yaşanan süreci yakından takip ettiğimiz tekrar ediyoruz... Lütfen müsterih olunuz... Birlik ve beraberliğimizi koruyarak, sokaklarda alnı açık, başı dik yürümenin keyfi ile Galatasaray’ımıza desteğinizi ve hem Başkanımız Ünal Aysal hem de bizlere olan güveninizi sürdürünüz.

YAŞASIN GALATASARAY!
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ ultrAslan!

Oğuz Altay
ultrAslan Genel Koordinatörü

19 Ağustos 2011 Cuma

Galatasaray Spor Kulübü'nden Kamuoyuna Açıklama




TFF’nin son kararından sonra Türk futbolunun geleceği açısından ciddi endişe duyduğumuzu belirttik. Bu endişenin nedenlerini açıklıkla dile getirmenin zamanı bugündür.

Futbol, dünyada birçok ülkenin en önemli imaj unsurlarından biri haline gelmiştir. Globalleşen dünyada, oyunun tek bir kuralı vardır: Rekabet. Bu rekabet tabii ki uluslararası kurallar çerçevesinde yapılır. Aksi halde futbolun marka gücü, değeri ve evrenselliğinden söz edilemez. Herkes kendi kurallarını uygulayacak olursa, başarının evrensel ölçüsü kalmaz.

Dünya çapında sıfır hata toleranslı bu rekabetin ardındaki neden, sadece imaj meselesi değildir. Bu rekabetin ekonomisi de son derece ciddi boyutlara ulaşmıştır. 2010-2011 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde dağıtılan gelir tutarı 754 milyon Euro’ya ulaşmıştır. Ülkemiz, bu gelirin sadece 20 milyon Euro'sunu elde edebilmiştir. Diğer uluslararası rekabet alanlarını ve dolaylı gelirleri hesaba kattığımızda Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ve futbol aşkının son derece yaygın olduğu ülkemizin bu ekonomiden aldığı pay %2’nin altındadır. Önemli bir futbol ülkesi olan İngiltere'nin aldığı pay 200 milyon Euro'dur.

UEFA Kupası ve Süper Kupa almış bir kulübe, Dünya üçüncüsü ve Avrupa dördüncüsü olmuş bir Milli Takıma sahip ve nüfusunun yarısından fazlası 24 yaşın altında olan Türkiye’ye, yakın bir zamana kadar futbolun geleceğe damgasını vuracak yeni yıldızı olarak bakılmaktaydı. Son dönemde yaşadıklarımızdan sonra bu noktadan ne kadar uzaklaştığımız ortadadır.

Üstelik oluşan kararsızlık ortamının, daha geçtiğimiz günlerde Olimpiyatlara yeniden ve büyük bir şevkle aday olan, gün geçtikçe uluslararası organizasyon kabiliyeti ve kredibilitesi artan ülkemizin, tüm spor dünyasındaki imajı açısından da büyük bir olumsuzluk yarattığı ortadadır.

Türk futbolunun bugün verdiği sınav, yıllar sonra nice uğraş sonucu elde edilen özerklik konumuna rağmen kendini yönetme becerisine ve erkine sahip olup olmadığı sınavıdır.

Gelişmelerin ilk gününden beri son derece açıklıkla belirttik: Hiç kimsenin üzüntüsü, acısı bizim sevincimiz olamaz. Hepimiz aynı gemideyiz ve geminin adı Türk Futbolu’dur. Gerçek şudur ki gemimiz ağır bir yara almış, futbolumuz mahkemelere düşmüş, kişisel ve toplumsal dramlar ortaya çıkmıştır. Ancak alınan bu yara, her gün biraz daha büyürken, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak daha büyük maliyetlere yol açacaktır. Gün dövünme, tartışma, kavga günü değildir. Hep beraber oturup ortak bir akıl ve strateji oluşturma günüdür.

Bu strateji “zaman kazanma”ya dayandırılamaz. Kendimizi yönetme becerisi ve erkine sahip olduğumuzu kanıtlamamız için atılması gerekli adımlar bellidir. Geciktikçe bedel daha da ağırlaşacaktır. En kötüsü bu adımları biz zamanında atmazsak, başkalarının bizim adımıza atması kaçınılmazdır. Kurallar çerçevesinde hatalarımızla yüzleşip gereğini biz yapmazsak dünyada bunu üst kuruluşlar yapar. Kendi kangrenli parmağımızı kendimiz kesmezsek, birileri gelir kolumuzu keser. “Biz yapamadık, onlar yaptı” diyemeyiz. Uygar dünyanın saygın bir üyesi olmak, öncelikle hatalarımızla yüzleşip, kendimize karşı dürüst olmaktan geçer.

Türk Futbol endüstrisinin yöneteni bellidir. Futbol tarihimizin en önemli problemi önlerine gelmiştir. Böyle bir meselede adaleti tam ve net olarak sağlamak çok zordur ancak onun görevidir. Bu görevi başkalarına bırakamaz, devredemez. Bizlere düşen ise kendilerine sonuna kadar destek vermek ve yardımcı olmaktır.

Futbolumuzdaki bazı şahsiyetlerin hırsları, bir an için akıllarının önüne geçmiş olabilir. Bu her bireyin, her an başına gelebilir. Bu durum bazı haksızlıklar ve adaletsizlikler yaratmış olabilir. Ancak dünyada barışın en büyük çimentosu olan spor dünyasında hiç kimsenin söz konusu rakibi de olsa bir tek gün bile özgürlüğünün sınırlanması istenemez.

Ama ne anlayış ne acıma ne dostluk duygularımız hataları ortadan kaldırmaz. Yapmamız gereken, FIFA ve UEFA'nın tüm kurallarını, uluslararası futbol camiasının örf ve adetlerini eksiksiz yerine getirmektir. Ne eksik ne fazla. Böyle bir uygulama hata yapan futbol yöneticilerimizi, spor insanlarımızı hapisten kurtaracağı gibi Türk futbolunun kaderini kendimizin çizmesi demek olacaktır. Bu uygulamayı başkasına bırakmak, yapacağımız en büyük hata olur.

110 yıllık geçmişi olan, artık kültürümüzün br parçası olmuş futbolumuzun kaderini, başkalarının çizmesini kabullenmek gibi bir tarihi hatayı yapma lüksümüz yoktur, olamaz.

Aksi takdirde tarih, hepimizden hesap sorar.

GALATASARAY SPOR KULÜBÜ

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Yorumsuz..


Mehmet Ali Aydınlar'ın konuşmalarından satır başları..

- Futbolumuzun olağanüstü günlerden geçtiği bugünlerde, kanun ve talimatların bize tanıdığı sınırlar içerisinde detaylı ve titiz bir çalışma yapıyoruz. Çalışmalarımızı da sınırlar çerçevesinde sizlerle paylaşıyoruz.
- Belge ve deliller neticesinde oluşturulan rapor sonunda alınan kararlar şu şekildedir:
- Bu aşamada hükum verilmesinin doğru ve hakkaniyete uygun olmayacağı, kamuoyunun taktirlerine sunulur.
- Şu anda tutuklu yargılanan isimlerin tedbirli olarak PFDK'ya sevk edilmelerine karar verilmiştir.
- Etik Kurulu'nun incelemeleri, ek gelecek olan belge ve evraklarla devam edecek.
- Bizden radikal kararlar bekleyenler var. Biz bir karar alırken bütün yönleriyle düşünmek zorundayız.
- Sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bazıları bir şeyler istiyor diye karar veremeyiz.
- Henüz uygulanmış bir yaptırım yok. Gizliliğin kalkmasını yani davanın açılmasını bekliyoruz. Şu anda kulüplerle ilgili verilmiş bir karar yok. Şu anda sadece bazı isimler tedbirli olmak üzere Disiplin Kurulu'na sevk edilmiştir.
- Fikstür normal sezonda çekilecek. Ligler normal zamanda başlayacak.
- Elimizde bir takım belgeler var ama bu bizim karar almamız için yeterli değil.
- Yatırımcının hakkını korumak adına bir şey yapmıyopruz. Bu bizim görevimimz değil. Ama olabildiğince dikkatli oluyoruz. Açıklamalarımızı borsanın kapanma saatinden sonra yapıyoruz.
- Savcılık tarafından tutuklanmaya yetecek belge olabilir ama bizim için karar vermek açısından yeterli belge yok.
- Çok açık ve net söyleyeceğim. Hiçbir baskı söz konusu değil. Ben çok netim. Biz burada bu süreci en doğru ve adil şekilde yönetmeye çalışıyoruz.
- Adı geçen isimleri Disiplin Kurulu'na sevk ettik. Gizlilik kararı kalktıktan sonra savunmalarını da alacağız.
- Kendisini şüpheli görenler kulüpler Avrupa Kupalarına şimdi de katılmayabilirler.

14 Ağustos 2011 Pazar

Burası BEYOĞLU !



Oturun oturduğunuz yerde demiştik..

Başınızı öne eğip oturmak yerine temiz lig için konvoy yapmalar,yapılan ayıbı temizlemek yerine dar ağacı edebiyatı arkasına saklanmalar..Nasıl bu kadarını yapabiliyorsunuz?
Sanalda pirim yapıp gaza gelip Taksim'e de inelim orda da yürüyelim diye Emniyet'e yazı vermek.Nasıl bir kafayla alınmış karardır.Ciddden hayretle izliyoruz.Ve bu hayreti İstanbul Emniyet'te red cevabıyla onaylamış oluyor.
Ama yetmiyor.Semtinde yunandan kaçanlar şimdi yapılanlar ayıp,alın terine,boyanılan pankartlara,gidilen yollara,alınan biletlere yazık demek yerine dar ağacında olsak bile diye pervasızca bağırmak için Taksim'de toplanıp İstiklal'de yürüyeceklerdi..
Evet di..
Yürümüşler odakule mevkiinde 50m yürüyüp videosunu bile almışlar..eski videolarla da desteklemişler..
Peki tüm duraklarda ve giriş noktalarında sivillerin,çeviklerin tüm formalı cahilleri geldikleri yere göndermelerini inkar edemezsiniz herhalde..Evet onlar farkındaydı olacakların ama siz?At gözlüklerinizle dökülmüşsünüz sokağa..

Zor değil aslında..Son olarak ingilizler bile anlamışken haddi olmadan Taksim'e inenlerin,İstiklal'de yürüyenlerin sonunun ne olduğunu..Ama işte semtinde yunandan kaçan adama gel de anlat bunu..


Satılık maçlar,riyakar topçular,siyah çantalar...
Futbolu bizden çalanlar.........

Ve sonuç..
Beyoğlu sadece CİMBOMBOMUNDUR!

Karar Anı..


Futbolda 'Şike soruşturması' kapsamında bir süredir belgeleri inceleyen TFF Etik Kurulu raporunu hazırladı ve TFF yönetimine teslim etti. Yarın saat 15:30'da İstanbul'da toplanacak federasyon yönetiminin kararını açıklaması bekleniyor.

Doğru kararın uzatılmadan alınması,gerekenin yapılması gerekmektedir.

9 Ağustos 2011 Salı

Yolun Açık Olsun..



#66 Arda TURAN

Söylenecek söz çok..
Aslında söylenecek söz yok...

Oturun Oturduğunuz Yerde..




Sorarlar adama ne işin var orada diye?
Sorarlar senin olmayan yeri mesken tutmaya kalkmak haddine mi diye?
Sorarlar AMAÇ NE diye?

...

Beyler eğin başınızı önünüze ve oturun oturduğunuz yerde..

ANLAYANA!!!


(semtinde yunandan kaçan adam anlar mı?) ;)


24 Temmuz 2011 Pazar

GALATASARAY'IMIZ:0 - Inter:0


Galatasaray, sezon öncesi hazırlıkları kapsamında en önemli sınavlarından birini İtalya’nın güçlü takımlarından, 2010 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu Inter Milan ile 0 - 0 berabere kaldı.

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Felipe Melo


Galatasaray'ımız, geçtiğimiz sezon İtalya’nın Juventus takımında forma giyen Felipe Melo ve kulübü Juventus ile oyuncunun kiralık olarak Galatasaray transferi konusunda her konuda anlaşmaya varmıştır.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Fernando Muslera


Profesyonel futbolcu Nestor Fernando Muslera ile kulübümüz arasında varılan mutabakata göre; Futbolcuyla 2011-2012 sezonundan başlamak üzere 5 futbol sezonu için sözleşme imzalanmıştır.

19 Temmuz 2011 Salı

Vefat ve Başsağlığı

ultrAslan kurucularından ve genel koordinatörlük görevini yapmış olan rahmetli Alpaslan Dikmen ağabeyimizin babası Orhan Dikmen'in vefat haberini derin bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunuyoruz.

Orhan amcamıza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.

Cenazesi 19.07.2011 Salı günü ikindi namazına müteakiben Arnavutköy Camii'nden kaldırılacak ve Hasdal Mezarlığı'na defnedilecektir.



Büyük Galatasaraylı Alpaslan’a Mektuplar Kitabından...

Aslan Oğlum seni çok özledik...
Bizi kederler içinde bırakıp gittin.
İnşallah mekanın cennettir, orada mutlusundur.
Seni çok seven anneannen ve büyükbaban seni yalnız bırakmazlar orada...
Biliyorum sen anneannenin kınalı kuzusuydun.
Seni yine kucağında yatırır başını okşar sevgiyle.

Galatasaray'ı soracak olursan oğlum, seneyi pek iyi tamamlamadı.
Eksikliğini o da hissetmiş olacak ki, sönüktü bu sene.
Yeni statla birlikte tekrar şahlanacaktır eminim.

Annen çok üzülüyor, ağlıyor. Kolay değil gidişini kabullenmek.
Sık sık ziyaret ediyoruz, edeceğiz. Yalnız bırakmayacağız seni.
Rahat uyu evladım.
Hakkımız sana helal olsun.

Seni çok seven, hergün çok özleyen;

Baban Orhan DİKMEN.


Orhan Dikmen'in Büyük Galatasaraylı ALPASLAN'A Mektuplar kitabı için yazdığı mektuptur.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

2011-2012 Formalarımız Tanıtıldı..

Ruh der ki..




Nike ile imzalar atıldıktan sonra,merakla beklediğimiz formalar bugün tanıtıldı.
Son birkaç yıldır alıştırılmaya çalışılan alakasız mor,mercan vs formalar yerini Parçalı,Sarı,Siyah formalara bırakıyor..

14 Temmuz 2011 Perşembe

Sustuysak Bir Yere Kadar !


Son dönemdeki gelişmeleri müteakiben Türk futbolunun içine girdiği kaos ortamı tüm kamuoyunca malumdur.

Futbolu temizleme adına yapılan bu operasyonları başlatan Büyük Türk Yargısı'nın kararlılığı, olayların üzerine gidişi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk' ün " Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim." deyişiyle son derece örtüşmektedir.

Hakedenlerin hakettikleri cezaları çekmeleri anlamında Türk Adaleti'ne olan inancımız tamdır ve bu sürecin Turk futbolunun temizlenmesi adına büyük bir fırsat ve milat olduğunu düşünmekteyiz.

Ancak, olayların başladığı gün " ivedi karar vereceğiz, yargıyı beklemeyeceğiz " diyen Türkiye Futbol Federasyonu'nun, 6 gün sonra karar değiştirip "acele karar vermeyeceğiz" demesi de son derece manidardır.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun elinde kanıt olmadan harekete geçememesi ne kadar normalse, basına sızan belgeleri önemsememesi, böyle kritik bir ortamda ligin sağlıklı ve hakedenlerle başlatılması adına harekete geçmemesi ve geciken adaletle daha alt sıradaki takımların hakkının yenecek olması gerçeğiyle belgelerin bir an evvel temin edilebilmesi için uğraşı içinde olmamak ve bekleyeceğiz demekte bir o kadar anormaldir.

Türk futbolunda eşi ve benzeri görülmemiş böyle özel bir durum oluşmuşken sadece gerekenlere cezaları vermek ve adaleti hemen sağlamak adına kamuya yansımış yani gizliliği kalmamış delilleri talep edip, bir an önce gereğini yapma kararını veremezken, Galatasaray Spor Kulübü başkanının açıklamasına yakışmıyor diye karar verebilmek ne kadar doğrudur.

Ayrıca unutulmamalıdır ki, 1481'den beri kültürün simgesi, 1905'ten beri sporun beşiği olmuş Anlı, Şanlı Galatasaray Spor Kulübü'nün başkanına neyin yakışıp neyin yakışmadığını karar verecek tek merci sadece ve sadece yine Galatasaraylıların ta kendisidir.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun, sadece gecikmeyen adalet isteyen Sayın Başkanımız Ünal Aysal'ı disiplin kurallarını uygularım diye tehdit etmekte gösterdiği aceleciliği adaletin yerini bulması için göstereceğine inanmak ve Türk futbolunun üstündeki bu kara bulutların bir an önce kaldırıldığını görmek istiyoruz.

ultrAslan olarak, kulübümüzün, başkanımızın ve bugüne kadar sarı kırmızıyı temsil etmiş herkesin yanında olduğumuz gibi, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla

3 Temmuz 2011 Pazar

Teşekkürler Potanın Perileri


Türkiye Kadın Basketbol A Milli Takımı, Polonya’da gerçekleşen 2011 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası final maçında Rusya'ya 59-42 mağlup olarak, turnuvayı ikinci tamamladı ve gümüş madalyayla yetinmek zorunda kaldı.

Basketbol tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası’nda finale kalma başarısı gösteren Milli Takımımız, 2012 Londra Yaz Olimpiyatları’nda eleme oynayacak. Bunun yanı sıra 2014 FIBA Kadınlar Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizde düzenlenecek.

Kemal SUNAL | Saygıyla Anıyoruz..


Türk Sinemasının unutulmayacak ismi,güldüren ve gülen yüzü Kemal SUNAL'ı 11. ölüm yıldönümünde özlem ve saygıyla anıyoruz..

28 Haziran 2011 Salı

Fark Var!



İmparator yine Florya'da ve takımın başındaydı bu akşam..
Eski günleri hatırlamamak mümkün değil.Fatih Hoca'ya duyduğumuz güven herhalde kralı gelse aynı olmaz.Onun takıma kazandırdıklarını saymakla bitiremeyiz.Ama en önemlisi bu herhalde..

Teker teker tüm futbolcularla ilgilenmek,onlara güven vermek,arkalarında birinin olduğunu hissettirmek...

Galatasaray'da teknik direktörlük yapmış tüm hocalarımıza saygımız sonsuz,yaptıkları ya da yapmak istedikleri için teşekkür ederiz.
Fakat bir gerçek var,her daim Türk Futbolu'nda İmparator ve diğerleri olarak ayrı yere koyuyoruz...

Yine Yeniden..


Futbol Takımımız geçen kötü günlerin ardından yeni bir sezonun hazırlıklarına bugün itibariyle başladı.

Yeni bir sayfa açtığımız bu günlerde yeni transferlerde yavaştan gelmeye başladı..

Ayrıca eski oyuncularımız Hasan ve Ümit'i takımın başında antrenör olarak ilk defa bugün idmanda gördük..Şans,başarı ve 2000 ruhunu getirmelerini diliyoruz.

Yeni umutlarla yeni takımımıza kamp çalışmalarının faydalı olması dileğiyle..

18 Haziran 2011 Cumartesi

Teşekkürler GALATASARAY!


Galatasaray Cafe Crown, Beko Basketbol Ligi playoff final serisi altıncı maçında Fenerbahçe Ülker ile karşılaştı. Takımımız, Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki mücadeleden 91-88’lik skorla mağlup ayrıldı. Dört galibiyete ulaşan takımın şampiyon olacağı seride 4-2 geri düştü. Ve sezonu ikinci sırada tamamladı.

Ligde 21 yıl aradan sonra finale yükselen Galatasaray Cafe Crown’u sahip olduğu ve sezonun son saniyesine kadar sahaya yansıttığı karakterden dolayı tebrik ederiz.

Sezon başında göreve gelmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, “mücadeleci” ve “rekabetçi” bir takım sözü veren Oktay Mahmuti’nin antrenörlüğünde tüm Galatasaray camiasını etrafında toplayan Galatasaray Cafe Crown, taraftarlarına yaşattıkları yoğun duyguların sonucunu şampiyonluk kaybedildikten sonra ayakta alkışlanarak almıştır.

Teşekkürler GALATASARAY!

12 Haziran 2011 Pazar

Yine Şampiyon GALATASARAY!


Galatasaray Sutopu Takımı, I. Deplasmanlı Sutopu Ligi playoff final serisi dördüncü maçında İstanbul Yüzme ve İhtisas Kulübü (İYİK) ile karşılaştı. Yenilmez Armada'mız ENKA Yüzme Havuzu'nda oynanan serinin son maçını 13-8 kazanarak şampiyon oldu.


Galatasaray ligde üst üste yedinci, 1991 senesinden sonraki 17. şampiyonluğunu kazandı.

Takımımızı kutluyor ve nice şampiyonluklar diliyoruz..