12 Ocak 2011 Çarşamba

Elvada SAMİ YEN!


daha doğduğunda ali sami yen diye fısıldadı kulağına o 'ses' adını..

bir babanın çocuğuna vasiyeti gibi, ali sami yen dedi..

sami yen dedi.. yen dedi..

yen dedi yendin.. yendin bu alemde yenilecek ne varsa birer birer..

önce ümitsizliğimizi yendin..

'galatasaray varsa umut hep vardır' diyip de yendin..

yendin işte..

takarken altı kez krallık tacını, gururu taç yaptın başlarımıza,

ve fakat kralların kibrini yendin o müthiş tevazunda.. yendin..

'sevenleri üzmeyelim baba' dediğinde,

renklerin paraya esaretini yendiğin gibi.. yendin bir kere daha..

çanakkale'deki kınalı kuzulardan mirastı başkaldırışın yedi düvele.

kurtuluş savaşına taşınan mermilerin ışıltısıyla,

yendin bu topraklarda karanlığı en umutsuz zamanda.. yendin..

milan'ı, manchester'ı sildin devler liginden en mağrur anlarında..

barcelona'yı, real madrid'i devirdin, yendin.. yendin..

açıldıysa ilk sen açtın bu ülkenin kapılarını avrupa'ya..

sen getirdin tarihin en büyük şeref madalyasını bu coğrafyaya.

ülkemin yüzyıllık yalnızlığını yendin dünyada..

duyuldu adın c ezayir'den çin'e, kenya'dan arjantin'e,

kimsesizliğimizi yendin bir anda.. yen dedi yendin..

yendin bu dünyada yenilecek ne varsa birer birer , yendin..

çünkü.. sen.. ali sami yen'din..

şimdi... şimdi, gidiyoruz işte... çığlıklarımızı, hasretimizi ve göz yaşlarımızı bırakıp çimlerine,

kahraman ruhunu ödünç alıp götürüyoruz gittiğimiz yere,

adını yazmak için yepyeni zaferlere...

ali kırca